Yunus Emre'den anladığımız aşktır bizim. Bu gerçeği gören, gerçek mutluluğa ermek isteyen Yunus� dost olur. Ailelerin ve ülkemizin birlik ve beraberliği için çalışır.
Yunus, aşk ile yandı, pişti, hamlıktan kurtuldu. Onun dergâhı, âlem oldu. Yunus Emre, öküzünü kaybeden çiftçinin gönlünü yapmak için öküzle beraber boyunduruğa girip tarlayı sürdü. Boyunduruğa girip gerçek özgürlüğü buldu.
İnsanları sevip, kurtuluşuna vesile olmak için gayret edelim. En kolayı; anlamak, izlemek, yaşamak. Yunus Emre, dosttur. Gariplerin dostudur. Bir gönül o Yunusu arıyor, bulacak. Yunus da bir gönül arıyor, konacak.
Bir garip boynunu bükerse, Allah kâinatı yok eder. O, gariplerin dostudur. Yunus Emre de gariplerden bir gariptir.
Yunus Emre'nin aydınlattığı yolda emin adımlarla, varlık yapmadan dengeli bir şekilde yürüyelim. Bizim gayemiz insanlara yardım etmek. Kafaları karıştırmak değil. Dengeli olalım, özgür irademizle Hakk'ı bulalım. Çünkü Hak kazanılmaz. Hakk'ı kimse kazanamaz. Evi-ocağı bırakıp terk ederek Hak kazanılmaz.
Bize düşen, önce insan olmak, sonra olgunlaşmak. Başkalarına eziyet etmeyen, eşiyle, işiyle mutluluk içinde olan insan olmak.
Her zaman yapıcı olun. Dedikodudan, fitneden, kötü zandan kaçının, kusur aramaktan sakının. Kusur zannettiğiniz olaya akıl ermez. Allah dostları, Hızır Aleyhisselâm gibi arkadaşlık eder. Bazen Hızır gibi davranır, davranışlarına akıl ermez. Sebepsiz yere bir gemiyi batırır, zalim dersin. Hazreti Musa Hızır�a gezmeye bir gün bile dayanamıyor. Bu yüzden sen bir an önce olgunlaşmaya bak. Neden, niçin, nasıl oluyor diye kurcalama.
Şems, Mevlâna ile tanışıp bir müddet onunla yaşadıktan sonra dedikodudan, fitneden bunalıp Şam� kaçmıştı. Mevlâna çok üzüldü ve O�a dönmesi için hasret dolu mektuplar yazmaya başladı. Sonunda Şems O�a şöyle cevap verdi: �iz sana güzel yüzümüzü gösterdiğimiz için bu kadar hasretle çağırıyorsun. Bir de bizim çirkin yüzümüz var ki görsen katlanamazsın. Bu sefer gelirsem sana onu gösteririm.�Buna rağmen Mevlâna yine ısrarla çağırmaya devam etti ve Şems Konya�a geri döndü. Mevlâna, Şems�n çirkin yüzünde manaların en derinine daldı ve birbirinden güzel eserler verdi.
Onun için Mevlâna da yazdığı eserler hakkında diyor ki: �izim eserimizin sözlerine takılanlar dinden imandan uzaklaşır, manasına erenler ise Hakk�, hakikate kavuşur, mest olur.�
Bu nedenle, Hak dostlarıyla yakın olanlar, onlarla dostluk yapanlar, onların yanlış gibi görünen sözlerine ve hareketlerine, yani çirkin yüzlerine takılıp maneviyattan uzaklaşmamalıdır. Aksine o yanlış görünen davranışlarında çeşitli manalar görüp, ne gibi hikmetler gizli olduğunu araştırmalıdır.
Onlar size yanlış davranarak, sizi daha büyük yanlışlar yapmaktan kurtarırlar. Yani kaderde düşmek varsa uçurumdan düşüp parçalanacağınıza, sizi sandalyeden itip düşürürler. Anlayan için bu sözlerimizde çok özel manalar gizlidir.
Hak sevgisini kalbinin içine koy. Dünya muhabbetini dışarıda bırak. Bak, Hak su yaratmış, beni içsinler diye. Yiyecekler yaratmış, beni yesinler diye. Çiçekler yaratmış, beni koklasınlar diye. Kuşlar yaratmış, beni dinlesinler diye.
Peki, sen ne bekliyorsun şu hayattan? Nasıl yaşıyorsun, ne için yaşıyorsun?
Dünyanın sonsuz olmadığı belli. Bir garip sona gidiş var. Hızla dönen koca bir kürenin üzerine apartmanlar, gökdelenler dikmişiz. İçindeki küçücük bir kıpırdanmadan ne depremler oluyor!
Dönüşünde en ufak bir tekleme, bir yavaşlama olsa, mahvolur gider her şey. Hep aynı açı, aynı hızla dönmekte! Bu düzenin güvencesi nedir?
Biz, sizi sizden kurtarmak için nefes tüketiyoruz. Biz, sizin kurtaracaklarınız için sizi hazırlıyoruz. Tembel olmayalım. Bir ayağınız dünyanın bir ucunda, bir ayağınız burada olsun. Anlatın, yazın, üşenmeyin. Olmak ve oldurmak için gayret edin. Almak ve vermek için çalışın. Veren el, alan elden üstündür. Durmayın, aldıklarınızı verin, dağıtın.
Hepimiz birer barış gönüllüsü olalım. Dalgalar halinde yayılsın şu memlekete barış. Su, ateşi söndürür. Ateşe barutla gitmeyin, su ile gidin. Su, sevgidir. Ateş, nefrettir, kindir...
Yunus Emre hangi devirde yok oldu ki! O kıyamete kadar devam edecek. Yunus Emre, sevginin, barışın, birlik ve beraberliğin sembolü. Yunus: �yanalım, bu dünya kimseye kalmaz,�diyor.
Su testisi olun! Kırılırsanız da su yolunda kırılın. Neşelensek de, üzülsek de su yolundayız, şükürler olsun! Yunus�n yolundayız. Gariplerin izindeyiz...
Dünyanın sonsuz olmadığı belli. Bir garip sona gidiş var. Hızla dönen koca bir kürenin üzerine apartmanlar, gökdelenler dikmişiz. İçindeki küçücük bir kıpırdanmadan ne depremler oluyor!
Dönüşünde en ufak bir tekleme, bir yavaşlama olsa, mahvolur gider her şey. Hep aynı açı, aynı hızla dönmekte! Bu düzenin güvencesi nedir?
Biz, sizi sizden kurtarmak için nefes tüketiyoruz. Biz, sizin kurtaracaklarınız için sizi hazırlıyoruz. Tembel olmayalım. Bir ayağınız dünyanın bir ucunda, bir ayağınız burada olsun. Anlatın, yazın, üşenmeyin. Olmak ve oldurmak için gayret edin. Almak ve vermek için çalışın. Veren el, alan elden üstündür. Durmayın, aldıklarınızı verin, dağıtın.
Hepimiz birer barış gönüllüsü olalım. Dalgalar halinde yayılsın şu memlekete barış. Su, ateşi söndürür. Ateşe barutla gitmeyin, su ile gidin. Su, sevgidir. Ateş, nefrettir, kindir...
Yunus Emre hangi devirde yok oldu ki! O kıyamete kadar devam edecek. Yunus Emre, sevginin, barışın, birlik ve beraberliğin sembolü. Yunus: �yanalım, bu dünya kimseye kalmaz,�diyor.
Su testisi olun! Kırılırsanız da su yolunda kırılın. Neşelensek de, üzülsek de su yolundayız, şükürler olsun! Yunus�n yolundayız. Gariplerin izindeyiz...